12 Mart 2013 Salı

BADEMDE MAJÖR VE MİNÖR YALNIŞLIKLAR...

Badem bahçesi kurarken yapilan her işleme aynı önemin verilmesi gerektiğini gun gectikce daha iyi anliyoruz. Sulama sistemi, fidan kalitesi, gubreleme, sulama, ekip.....ilk akla bu major etkenler geliyor..

Aslında tarımda major veya minör diye bir ayırım yok. Önemsiz basit bir önlemin alınmaması bütün bahçenin yok olmasına sebeb olabiliyor. Örneğin bahçe de hastalıklı bir ağacınız var ve iyi gözlemlemediniz. Kış geldi, hastalıklı ağaçta yapraklarını döktü. Artık hiç anlaşılamıyor. Zaten hastalıklar genelde kışın duruyor ancak ağaçta kalıyor. Kışın budama yaptınız. Budama makasını dezenfekte etmeden her ağaçta kullandınız. Tüm bahçeye yaydınız. Önlem budama makasını her ağaç kesiminden sonra yanında taşıdığın   küçük çamaşır suyu veya benzeri bir dezenfektan ile  dezenfekte etmek. Bekli 1-2 liralık bir çamaşır suyu...Bu küçük ihmal bahçenin tamamının yok olmasına sebeb olabilir.

Kimsenin üzerinde durmadığı, bahçede minor gözüken ve bahçede kayıplara sebeb olabilecek başka etkenlerde var. Örnek vermem gerekirse dikim derinliği. Dikimde aşı aşağida kaldığında gördük ki ağac geliştikçe strese giriyor, sakız bırakıyor ve ölüyor. Hastalık olduğunu düşünerek  Laboratuara gönderdiğimizde bir patojene rastlanamadi şeklinde rapor alıyoruz. Neden olduğunu düşünüyoruz. Sebeblerden biri dikim hatası olabiliyor. Kesin  o mudur? Bilemiyoruz..

İşin komik yanı nasıl sağlık sektöründe doktorlar herhangi bir bulguya rastlamadığında hastalığın kaynağı sinirsel, psikolojik vs... dediği gibi bizim sektörün  doktorları Ziraat Mühendisleri de herhangi bir buguya rastlamadıklarında aynı açıklamayı yapıyorlar ve ağaç strese girmiş diyorlar.




Sektördeki Major ve minor konular acaba sadece yapılsal konular mı? Sadece Sulama önemli, Fidan önemli, budama önemli, gübre önemli, ilaç önemli, toprak önemli vb.. yapılsal konular mı?

Bence major konu, hep abartılan raslantısal veya acayip olayları duymamız ve inanmamız.  Mesela geçen sene Mersin'den bir Badem ağacının 70 kg Badem (Kabukludur heralde:-))  ) verdiğini duyduk. İşte efendim Üniversiteler orda araştırma yapıyormuş. Herkes biliyormuş. Gerçekten ağaç başına 70 kg alıyormuş...muş..muş..miş... Sonradan öğrendik zaten 3 ağaç var adamın bahçesinde...70 kg aldığını delillendiremedik. Bizim danışmanımız Mersinde olduğu için kendisinden rica ettik. Ancak bir sene sonra meyva tutum döneminde inceleyebileceğimizi belirtti. Kısmetse bu sene inceleriz. Görüşlerimizi olumu veya olumsuz bu blogta paylaşırız.  70 kg badem veren ağacı duyan herkesin ağzı sulandı... 70 kilo...düşünsenize.. sanki bütün ağaçlar 70 kg veriyor..Delil yok...İspat yok.. Herhangi bir blimsel çalışma, kayıt yok..Ama o fısıltı Mersin'den İstanbul'a kadar geliyor. Fısıltının en büyük reklam olması gerçeğinin bir kere daha sağlaması yapılmış oluyor... biri on yapmak...Neden ? Çünkü ümit verici... Bunun aksini veya çok olumsuzunu konuştuğumda bırakın İstanbul'u, o an konuştuğum birkaç kişinin aklına bile gidemiyor. Ama mümkün ve olabilir dersen fısıltı devam ediyor....ve büyüyor..bir zaman sonra belki verim ağaçbaşı 75-80 kg olur...Bence bizim sektördeki major sorun budur.

Aynı ağacı birkaç sene izlesen ve ''bir daha vermedi o sene verdi bir tek'' denilse ve ağacın aslında 70 kg vermediği ispatlanılsa bu sonuç yayılmaz veya yayınlanmaz. Hala 70 kilo veren badem ağacı konuşulur. Bir ağacın yandaki resimdeki gibi vermesi hepsinin aynı vereceği anlamına gelmez. İnternetteki bilgi kirliliğinin temel nedeni budur. Bilgi kirliliği major sorundur. 1 dönümden müthiş karlı bir yatırım yapıldığı fikrini veren birçok site linki verebilirim. Çoğunun fidan üreticisi olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Umarım bu veriler üzerinde gerçekçi çalışmalar yapar ve düzeltirler. Zaten birçoğu birbirinden kopyalamış.


 
Bu Ağaçların hepsi 2,5 yaşında 


Ben kendi bahçemin güzel ağaçlarının resmini çekiyorum, yanına 2,5 yaşında badem ağacı yazıyorum. Görenler inanamıyor, 5 yaşında gibi.. Sizin orası bademe çok uygun diyorlar. Hemen yargıyı yapıyoruz. Bir deneme yaptım sadece gelişmeyen ağaçları çektim. Şimdi, Altına 2,5 yaşında badem ağacı yazsam ve yayımlasam, Herkes bu iş olmaz, orda badem yetişmiyor toprakta sorun var derler. Önemli olan bahçenizde % kaç ağacınız iyi gelişti. Ama gördüğümüz gibi hepimiz en olumlu örnekleri yayımlıyoruz. İnternetteki bilgilerde bu şekilde.... En iyi senaryolar, hatta iyininde iyisi...


Sağ tarafta ise 4 yaşında bir badem ağacı var. Ağaçların yaşı insan yaşı gibi değil, bakım ve koruma ile ilgili..Ama 4 yaşında 3 metre yüksekliğinde büyük ağaçlar da var.




                                                                   


Bu işe başlamadan önce araştırma yaparken, bir fidan üreticisi bana 30-40 dönümden ne kadar çok para kazanabileceğimi gösteren bir fizibilite verdi. Kendi bilgisayarında bu fizibilite hazırdı ve anında print etti verdi. Çok karlıydı. O fizibiliteyle bütün ülke ceviz yetiştirmeli diye düşünebilirdiniz. Bu kadar karlıysa neden 5-6 liraya fidan satıyorsun? sorusuna cevap verememişti.

Bu sektörde ülkece başarılı olmanın en önemli yolu saptırılmış bilgiler yerine gerçek bilgilerle hareket etmemizdir. Bu bilgileri paylaşmamızdır. Facebook üzerinden ve çevremdeki üreticilere bir soru sordum: 

'' Badem ceviz veya meyvacılık yapan üreticilere bir sorum var. Ürünün adı, çeşitleri, dikim şekli (5x5, 2x5 vs) bölgeyi belirterek İlk hasatlarında dönüm başına ne kadar aldığınızı yazmanızı rica ediyorum?''

Kaç cevap geldi biliyor musunuz? HİÇ... 

Tanıdıklarımdan ne kadar cevap geldi...HİÇ....En azından bugüne kadar alamadım. Bu konunun önemini anlamadığımızdan geliştirici adımlar atılamıyor. Kimin kaç kilo aldığı yerine basit bir istatistik yapılabilir. Yüksek verim, düşük verim  ve orta verim istatistiği çıkarılabilir. Bu yatırıma girenler veya girmeyi düşünenlere neye girdikleri daha gerçekçi gösterilebilir. Ama o zaman internetteki mükemmel verim tabloları ve iş çekiciliğini kaybeder mi? Bilemiyorum çünkü hiç hasat yapmadık ve yapanlardan da gerçek veri alamadık. Sözlü bir veriden bahsetmiyorum. Yazılı ve kayıtlı bir veriden bahsediyorum. Şimdilik o veriye ulaşamadım. Birilerinde mutlaka vardır. Yurtdışı kaynaklar bu konuda çok bonkör. Onların verilerini baz alarak hareket edeceğiz artık.

İlaç sektörü de karışık ve ticari... Bir ilaç çıkıyor, bu ilacın ilgili hastalığa veya zararlığa iyi geldiği açıklanıyor, eski ilaçların etkisi kötüleniyor, çünkü eski ilaçlar ucuzluyor. Bir zaman geldiğinde bu ilaçta yasaklanıyor, yenileniyor.. Veya 5ml yeterli geldiğini deneyip gördüğümüz bir ilaç üzerinde 20-25 ml kullanma etiketi olabiliyor. Tarım ilaç sanayii bu şekilde ilerliyor. Bu verilerin paylaşıldığı bir ortam yok. Üreticiler olarak elimiz mahkum şekilde yeni ilaç, şu kadar kullanılmalı yazıyor ve kullanıyoruz. 

Kullandığımız ilaçlarla ilgili bizim anlayacağımız dilde yapılmış, yazılmış araştırmalar yok. Bulabildiklerimiz zaten ilaç firmaları tarafından sponsor olunmuş araştırmalar. Tam manasıyla uygulamalarımızın işe yarayıp yaramadığını uygulama yaptıktan  belli bir zaman sonra öğreniyoruz.

Sonuç olarak badem yetiştiriyoruz, meyvacılık yapıyoruz, iç ve dış major-minor konular bahçenin, yatırımın geleceği için iyi değerlendirilmeli. Tüm meyva üreticierinin kendi ürettikleri meyvalar ile ilgili yalnış verilerin yayılmasına karşı doğru veriler yayınlamalı. Yoksa sürekli sektöre giren ve çıkanlar olacak, milli servet kaybı oluşacaktır. Yalnış verilerle birçok kişinin sektöre girmesi, sektördeki asıl üreticilere de zarar verecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder