27 Kasım 2013 Çarşamba

Riskler

Tarımda riskler çok çeşitli. Her bahçenin veya tarlanın kendine göre riskleri vardır. Bu riskleri sıralamak ve risk analizimizi yapmamız faydalı olacaktır.
Genel anlamda üretimi ve işletmeyi ne gibi riskler etkileyebilir.

Yangın, sel, don, dolu, aşırı yağıs, aşırı nem, aşırı sıcaklık

Yalnış işletmecilik,

Hastalık ve Zararlılar,

Domuz, kuş, sincap ve benzeri canlılar.

Tarlanın konumu,

Fiyatlar,     vs…..bunları kendi içinde genişletebiliriz veya yeni riskler ekleyebiliriz.

Önlem alabildiklerimize önlem almak üzere çalışıyoruz.

Bizim bahçemizde bu dönem sel tehlikesi sürekli vardır. 3,5 yıldır bu sel tehlikesine karşı yanımızdaki dere kenarında setler çekerek ve çalışmalarımız oldu. Bugüne kadar buna engel olabildik.

Ancak global ısınma etkilerini her geçen sene hissetmeye başlıyoruz. Hersene bir kere ciddi sel tehlikesi ile bölgemiz karşıkarşıya kalıyor. Geçen sene çok büyük bir sel oldu. Son yılların en büyük seli denildi. Bu sene 2 kere oldu ve ikiside öncekilerine göre daha büyük sellerdi. Setler bir yere kadar işe yaradı.

Bulunduğumuz bölgede benzer bir  dere yatağı var.  Islah edilmişti ve orda sel tehlikesi bertaraf edilmiş durumda. Bizim dere ıslah edilmedi ve sürekli tehlike yaşıyoruz. Bununla ilgili geçtiğimzi yıllarda DSİ'den dereyle ilgilenilmesini istedik. Plana alınacağı söylenmişti.

En son gelen sel çok büyük oldu. Bahçemizde zarar olmadı ama komşularımız can tehlikesi atlattıklarını belirttiler. Bu konuyla ilgili Orman Bölge ile temasa geçtik ve durumun vehametini belirttik. Yardımcı olunacağı konusunda bilgi aldık ve bekliyoruz.

Hem orman yanı olmamız için kısa bir yangın yolu hem de dere içinde düzeltme yapılması konusunda yardım istedik. Bahçelerde riskleri düşürmek için devlet desteği gerekiyor. Çiftçinin gücü bir yere kadar yetebiliyor.

Geçtiğimiz yıllarda bahçemizin arkalarında orman içinde çöp atılan ve yakılan bir yer vardı. Bu konuda bahçemiz değil ama orman yangın tehlikesi yaşadı, Orman bölge bu konuda gerçekten düzgün bir çalışma yaptı ve o çöplüğü ordan kaldırdı, çöp atması yasaklandı. Dere kenarında hayvan ölüleri ve çöpler vardı. Köylünün kuyu sularını kullandığını düşünürsek sağlık açısından tehlike atlatıldığını daha iyi anlayabilriz.

Bizim bahçemizde aldığımız önlemler bir yere kadar yeterli, yangın ve sel riskini ancak devletin yardım eliyle düzeltebiliriz.

Yangın ile ilgili bahçede kuru ot bırakmayarak bizde mücadeleyi sürdürüyoruz.
Geçen yaz yalnış mangal kullanımı yüzünden bahçemizin dışından bize kadar yangın ulaştı. Ancak bahçede ot olmaması ve Orman Bölgenin çok hızlı müdahelesi sonucunda hiç zarar görmedik. Sanırım bir kaç dakika içinde müdahele olmuştu ki, İstanbul'da şehirde böyle hızlı bir müdahele yapılamazdı. Burdan Muğla Orman Bölge Müdürlüğü yangın ekibine teşekkür etmek isterim.

Diğer risklere bakınca don, dolu iklim şartlarına karşı uyarı sistemi oluşturuyoruz.

Domuz gibi canlılar için çitler kuvvetlendirilecek.

 Hastalık ve Zararlılar konusunda iyi işlemecilik ile mücadele ediliyor. Şu ana kadar başarılıyız diyebilirim. Bu çalışmalarımızı bölgesel entegre mücadeleye döndürmek için çalışıyoruz. Entegre mücadeleye geçilebilirse bu risk rahat minimize edilir.

Tarlanın konumu bahçe kurulmadan önce planlanırsa orda riskler minimize edilebilir.

Bu konulara bakınca elden birşeyler geliyor ama sel ve yangında elimizden gelen bir yere kadar.


Resimde görüldüğü üzere, dere bahçenin bir ucundan geçiyor ve sel ile gördüğünüz bu dere ilerisi daraldığından tamamen doluyor. 


Fiyatlar konusunda da riskleri nasıl minimize edeceğimizi de çalışıyoruz. Bu şimdilik çalıştığımız bir konu, çalışma tamamlanınca daha sonra yazacağım bir konu.

Şu an bahçemizde en büyük risk sel ve yaz aylarında yangın. Umarım devletimiz çok hızlı müdahele eder.

14 Kasım 2013 Perşembe

2013 Değerlendirme ve Badem Bahçesinde Kışın Neler Yapılır?

 Kış geliyor ve ağaçlar uykuya hazırlanıyor, biz ise çalışmaya başlıyoruz. Zira kışın iş çok yokmuş gibi gözükse de kış aylarında planlama yapılmayan bahçelerde yazın herşey acil olur. Yazın gelişme hızlı olduğundan müdahelelerde zaman çok kısıtlıdır ve hızlı olmak gerekir. Kış aylarında planlamaya gereken önem verilirse gereken müdaheleler zamanında yapılır. Bizde kış en fazla 2 ay olduğu için kışlık işler için, tabiatın uyanma dönemi sonrası yapılacak işlerin planlaması için zamanımız az ve değerli..

Bugün toprak analizlerimizi gönderdik. Her sene bu aylarda tutmayan veya ölen bir iki ağacı Araştırma ve Geliştirme anlamında laboratuara teste gönderiyoruz. Bu sene 1 ağacı laboratuara gönderdik. Geçen sene eskiden hasta olan ancak yaşama mücadelesi veren 2 ağaç göndermiştik ve bir hastalığa rastlamamıştık. Burda görmek istediğimiz, hedefimiz bu hastalıklı ağaçlara uyaptığımız uygulamaların hastalık etmenlerini yok etmesini görmemizdi.

2013'te ağaçlar iyi gelişti ve hızlı gelişti.


Geçen sene ocak ayı budamasının ardından bir karar almamız gerekiyordu.
Bahçe verim performansını 2013 te %55-60 bekliyorduk. Yani ağaçların yarısından fazlası azda olsa verime yatacaktı. Almamız gereken karar şuydu, 3. yılda badem alalım mı? yoksa ağaca yüklenmeyelim ve 4. yılda mı verime yatıralım?

Daha önce de gözlemlediğimiz gibi 3.yılında verime yatmış bazı bahçelerle tanıştık. 3.yılda verim almanın 4. ve 5. yılında hayal kırıklıkları yaşattığı bilgisini aldık. Yani bademe 3 yıl bak o sana ömrün boyunca baksın diye bir denklem yok. Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur denklemi daha doğru olur. Bahçe sahipleri 3.yıla geri dönme fırsatı olsa ağacı verime zorlamazdık şeklinde yorumlar yapmışlardı. Ve iyice araştırıp, danışmanımız olan yüksek ziraat mühendisimiz Aydın Lal Bey'in de bize tavsiyesini dinleyerek, 2013 verimini almama kararı aldık. Şubat ayında bir yanımız yapmasak mı diğer yanımız yapmalıyız diyerek son kez derin bir budama daha yaptık. Yapmak istemedik çünkü ağaçlarda meyva gözleri doluydu. Badem bahçesi sahipleri bu duyguyu bilir. Budamak istemeyiz meyvaları görünce. Sonucunda ağaçlar bu sene hızlı gelişti dedik, sebebi gübreler ve su meyvaya değil, ağacın dallanmasına, köklerin kuvvetlenmesine yönlendi.


Ağaç gelişimini tamamlamadan bademden verim almanın doğru olmadığını düşünüyoruz. Bunu önümüzdeki sene gözlemleyeceğiz. Bu blogtan yazacağız. 

Bu sene bu kadar derin budamaya rağmen yapılan testler sonucu aldığımız ürünün 1.sınıf badem olması bizi sevindirdi. İçi dolu, büyük, aromalı ve ağır bademlerimiz oldu.

Bizi mutlu eden ve yaptığımız uygulamaların işe yaradığını teyyit eden bir başka durum daha vardı. Yaklaşık karışık olarak şeçilen 100 kg badem kırdık ve hiçbirinden badem iç kurdu çıkmadı. Bu kontrol her sene yapılır. 2012 de aldığımız bademlerde iç kurduna az da olsa rastlamıştık ve bu sene çok iyi takip ettik.  Klasik takip sistemleri dışında ısı ve nem konusundaki dikkatli çalışmalarımız çok yardımcı oldu.  Bunu daha sonraki yazılarda anlatacağım. Sanırım bu yöntem klasik yöntemlerle birleşince daha pratik ve doğru kararlar almamızı sağlıyor.

2014'te bizi en çok zorlayacak zararlı ne olacak bilemeyiz, ama benim tahminim bakla zınnı, kuş, domuz, umarım sincaplar gelmez. Sincap şu ana kadar gözlemlemedik. 

Hastalıklar konusunda yorum yapamıyorum, umarım 2013 kadar hastalıksız bir yıl geçiririz. Bizim bölgemiz mantari hastalıkları destekleyen bir iklime sahip, bu şekilde gübreleme ve ilaçlamalar yapıyoruz. Bahçemizde ne zaman , ne tür hastalıklar olduğunu biliyoruz ama yeni hastalıklara karşı da hazırlıklı olmak gerekiyor.

Don, yangın, sel, dolu gibi risklere önlem almaya çalışıyoruz. Sel bentleri, yangına karşı ot temizlikleri önlemlerini alıyoruz. Geçen ay bölgemizde son yılların en büyük seli yaşandı. Yaptırdığımız bent sayesinde zarar görmedik, sonrasında bent tekrar güçlendirildi. Bölgemizde bademe zarar veren şu ana kadar don ve dolu yaşanmadı. Umarım bu şekilde devam eder.

2014 yılındaki programı veya maçı kafamızda oynayıp, geçmiş kayıtlarımıza bakarak önlemleri geliştirmeye çalışıyoruz. Prosesleri geliştirmeye çalışıyoruz.

Karşımıza yeni çıkabilecek sorunlarla ilgili geliştirdiğimiz sistem ile en hızlı şekilde sorunu tanımlayıp önlem almak için hazırlık ve eğitimler yapıyoruz.

Bunun dışında kışın neler mi yapıyoruz?  İlaç, gübre ve ekipman depomuzu her duruma anında müdahele edebilecek şekilde hazırlanıyoruz. Traktör bakımını yaptırdık. İlaçlama makinemizin temizliği ve kalibrasyonunuda kontrol edip eksikliklerini tamamlıyoruz.  Ecza dolabımız, yangın tüplerimiz kontrol ediliyor. Eksikler tamamlanıyor. Geçen sene kullanılan kimyasal ilaç kutuları kontrollü şekilde imha alanında tutanak tutularak yakılacak. Çitleri artık güçlendireceğiz. Kışın yapılacak işlerin sadece bir kısmı bunlar. Daha o kadar çok iş var ki 2-3 ay içinde tamamlamamız gerekiyor. Aslında kışın yazının başında belirttiğim gibi biz çalışırız ağaçlar uyur. Kışın iyi çalışırsak ve planlarsak yazın bize düşen iş hasat dışında sınırlıdır. 

7 Kasım 2013 Perşembe

ÜÇ HEDEF-Verim Arttır, Maliyet Düşür, Kaliteli Ürün Üret

Verim arttırmak, maliyet düşürmek… kulağa çok hoş geliyor. Tarımında karlılığın anahtarı bu sözler midir? Bir çok kişinin hedefi bu sanırım. Bahçemizde sürekli maliyet düşürüp verim arttırabilir miyiz?

''Verim Arttır, Maliyet Düşür, kaliteli ürün üret'' sizi bilmem ama bana pazarlama sözleri gibi geliyor.
Genelde ürün satanlar bu hedefleri öne çıkarırlar. Firmalar bahçemize gelir veya biz bayilerden alışverişe gideriz, yeni bir ürün tanıtılır, tanıtılan bu ürünün maliyeti bir kullandığımız ürüne  göre biraz daha düşüktür, bu yeni ürün sayesinde maliyetimizin düşeceği, verimi artacağı ve de kaliteli ürün alacağımız söylenir. Alırız deneriz veya almayız, ama biliriz ki ürün tek başına çözüm olmayacaktır. Yeni ürün çıkaran firmalara tavsiyem bu devirde bence sadece bu klasik pazarlama yöntemlerine ve söylemlerine başvurmasınlar. 

Tarımda bu üç hedefi tutturmak bu kadar kolay olsaydı veya az önceki örnekte bahsettiğim gibi sadece  ürün ile olsaydı herhalde tarım en kolay sektör olurdu. Sanki hiç değişken yokmuş gibi, bahçe hedefleri tek ürün ile çözülüyor. Bazen de usta bir danışman mühendis ile çözülür sanıyoruz. Ancak bildiğimiz gibi tarımda çok fazla değişken var. Bahçenizi kendiniz tanımıyorsanız hiç bir rüzgardan fayda gelmez. Genelde gözlemim şu şekilde, bir sene mükemmel bahçeniz var danışmanınız harika, ürün harika, sonraki sene iklim şartlarından verim az, danışman kötü, kullanılan ürünler kötü vs.. bir biz iyiyiz gibi bir durum ortaya çıkıyor. 

Tarım yapan kişilerin büyük resmi görmeleri gerekiyor ve bence köylümüz o büyük resmi kar amaçlı tarıma giren kişilerden çok daha iyi görüyor. Örnek verecek olursam Limon dikip 7 sene sene bakıp fiyatlar düşünce kivi ye dönen yatırımcı mantığı yerine, köylümüz 7 sene emek verdiğinden o ağaçlara kıyamaz ve  bir sene sonra limon fiyatları yükselir. O kaybını kapatır. Tarımda görülmesi gereken büyük resim görülmüş olur, önemli olanın bahçeyi korumak ve kilometre olduğudur. Yeni dikilen bahçe sıfırdan yola başlamak demektir.

Üç hedef peşinde koşarkan esas hedefi kaçırmamak gerekiyor. Bahçenizi mümkün olduğunca sağlıkla ve uzun süre ayakta tutmak. Bahçeniz çeşitli sebeblerden yok olursa zaten hedefiniz kalmıyor. Hedefler bahçeyi sağlıklı yaşatmak, düşük maliyetle değil, optimum maliyetle işletmek, yüksek verim değil, optimum verim ve kaliteye ulaşmak olmalı.

Düzgün işletilen bir bahçede optimum maliyeti yakalamak hedef olmalı. Bütçeler yıllık değil, üç veya beş yıllık hazırlanmalı. Maliyet düşürmek için ise harcama kalemleri gözden geçirilir. Yalnış kararlarla gerekli yerlerden maliyet kısılması bahçenin sonu olabilir. Biz bahçemizde yılsonları geçmiş yılların her türlü harcama kalemlerini gözden geçiriyoruz. Yatırım başından 5 yıllık bir bütçe planlaması ile yola çıktık. Gerçekten bu kalemlerden bütçemizde kısmamız gereken kalemler varsa ne oranda ve nereden kısmamız gerektiği konusunda karar vermeye çalışıyoruz. Böylece yeni yılların bütçesi revize ediliyor. Bütçeye göre finans sağlanabilir veya finansa göre bütçe yapılabilir. 

Bahçenin optimum verimi yaşına göre badem yetiştirciliği literatüründe bellidir. Bir bahçede bazı ağaçlar bunun dışında çok yüksek verim verebilir veya bazıları çok altında verebilir. Nedenleri sürekli araştırılmalı. Mesela Bademde internetteki bilgi kirliliğinden bahsetmiştim.
 http://turatarimbadembahcesi.blogspot.com/2013/05/badem-verim-tablolari-ve-fiyatlari.html
Badem yetiştiriciliği bilgileri derken internetteki verim tablolarını baz almayalım. Ayrıca bölgesel ve çeşitsel farklılıklarda olabiliyor. İnternetteki bazı bilgiler işin başında umıut dolduran ve sonrası  işin içine girince moral bozucu ve yanıltıcı olabilir. Şimdilik, badem üretimi ile ilgili yabancı internet sitelerinde daha tutarlı verilere ulaşabiliyoruz. Aynı üretimi yapan sizden önde giden üreticilerden  de doğru bilgiler alabilirsiniz. Blogda bazı yazılarda bundan bahsetmiştim.

Ağaçlarınızın ne kadar badem veya meyva taşıyabileceği yaşlarına göre bellidir. Bunu arttırmak için çalışırken her sene aldığınız ürünün kalitesine dikkat edin. Eğer çok meyva alırken, meyvalar küçük ise, bademde içleri boş ise, ağır çekmiyorsa, ağaca fazla yüklendiğinizi anlayabilirsiniz. Buna devam ederseniz ağaç bir zaman sonra verimini düşürürecek kendini dinlenmeye alacaktır. O dönemlerde hiç hesapta olmayan büyük kayıplarla karşılaşılabilir.

Kaliteye her zaman önem vermek gerekir. 10 ton 1. sınıf elma ortalama 2 TL fiyattan gidebilirken, 20 ton düşük kalite elma 0,8 tl ye alıcı bulabilir. Yani verim 2 kat ama ciro %20 daha az. Ayrıca kaliteli üründe pazarlama maliyeti daha düşük olur.

Bütün bu hedeflere iyi bir işletmecilik ile ulaşabiliriz. Bahçemize işletme olarak bakarak yolumuza devam ediyoruz.