24 Kasım 2012 Cumartesi

İş güvenliği ve ilk yardım eğitimi

23 Kasım 2012
Bahçemizde ekibimizle iş güvenliği ve ilk yardım eğitimi aldık. Hem çalışma koşullarının uygunluğu konusunda bilgilerimzi pekişti, hem eksikliklerimizi tamamlama fırsatımız oldu. Bu eğitimi veren Duyum Osgb Danışmanlık'a teşekkür ederiz.

Bahçenizin veriminin artması ekibinizin aldığı eğitimlerle de orantılıdır. Örneğin kendi işletme sistemimizin eğitimleri ve testleri, danışmalarımızın verdiği teknik eğitimler.. Bunlar belli periyotlarda yapılırsa bilgiler pekişir ve çalışanlarınızla beraber ne yaptığınızın farkında olursunuz. Verimi etkileyen faktörlere ekip eğitimini altını çizerek eklemek gerek.

****************************************************************************

Duyum OSGB olarak 23.11.2012 tarihinde Tura Tarım’a ait badem bahçesinde yapmış olduğumuz İSG ve
İlkyardım Temel Eğitiminin bizim adımıza gayet verimli ve olumlu geçmesini sağladıkları için Tura Tarım
çalışanları ve Yöneticilerine teşekkürü bir borç biliriz.

Ülkemizde, gerek yasal mevzuatlarla olsun, gerekse şirket yöneticilerinin konu hakkında bilinçlenmesiyle, giderek önemi artan İş Sağlığı ve Güvenliği konusu dünya genelinde uzun yıllardan beri ciddiyetle takip edilmekte ve birçok iş kazasının da önüne geçmektedir. 

Bu konuda bahsedilebilecek en önemli çalışmalardan birisi olan işçilerin eğitimi konusunda Tura Tarım bir hayli hassasiyet göstermiş ve belki de sektöründe Muğla Bölgesinde konuyla ilgili eğitim alan ilk firma olmuştur. Kendileriyle İSG konusunda daha birçok çalışma yapmak umudu içerisindeyiz.

Unutmayın iş kazalarını önlemek, iş kazalarından doğacak zararı ödemekten daha insancıldır!

Duyum OSGB kazasız çalışmalar diler…

Alierk Küçük



22 Kasım 2012 Perşembe

Bakım ve Planlama Fark Yaratır.....

Bu hafta Pazartesi Burdur, Çavdır bölgesindeydim, bölge badem ve ceviz yetiştiriciliği için uygun iklime sahip, genel anlamda meyvecilik için uygun bir bölge görüşündeyim....Teknik olarak uzman değilim..Yaptığımız çalışmalar ve bu işi bu işi yapan, eli taşın altında olan bir üreticiyim...

Çavdır bölgesinde, rakım yüksek, nem az, hava ılıman. Etraftaki göller ve baraj gölleri iklimi yumuşatmış. Bilmeyenler için Çavdır bölgesi zaten Akdeniz'de, yani güneyde ve yüksek rakımda diyebiliriz. Rakım yüksekliği (900mt.-1300 mt.), ve nem azlığı hastalıkların yavaş yayılması durumunda avantaj olduğunu biliyorum. Toprakta (Özellikle orman arazilerinde) çeşitli zararlı mantarlar olabliyor veya fidanlarla bu hastalıklar gelebiliyor. Her türlü koşulda, bahçede mantari hastalıklar oluşmaya başladığında, hızlı, erken ve gerekli önlemler alınmalı. Gerçekten, hızlı olmak gerekiyor. Gerekli önlemler alınmazsa, hastalıklar ciddiye alınmaz ise ölümler ilerleyen yıllarda birden baş gösterebilir. Hızlı müdahale, hızlı tehşis hayat kurtarır, hastalık mücadelesi kolay olur.

Öncelikle ölen ağaçlarınızı mutlaka laboratuara göndermenizi tavsiye ederim. Hangi sebeblerden dolayı kayıplar yaşandığı tespit etmek gerekir. Hastalık, zararlı, dikim hatası...Örneğin, mantardan dolayı öldü ise hangi tür mantardan hastalandığı ve öldüğü tanımlanmalı.. Belirtiler tarih tarih kaydedilmeli, resimleri çekilmeli, iklim verileri nem ve sıcaklık o tarihlerde ne seviyede kontrol edilmeli, toprak analizi de yanına eklenmeli, en son Laboratuar...Çünkü hastalık ve zararlı belirtileri birbirine çok benzeyebilir. şu ilacı atın geçer diyen danışman mühendisiniz bu işe yaramazsa o zaman bu ilacın atın diyecektir... Ta ki; doğrusunu bulana kadar...Bu size maliyet, zaman ve gelir kaybı olarak geri dönecektir.
Mantarlardan devam edecek olursam,bazı mantarlara göztaşı, bordo bulamacı vs.. gibi klasik mantar ilaçları tesir etmiyor. Bu yüzden doğru tanı, tehşis ve doğru tedavinin yolları sorgulanmalı.

Bizim bahçemizde rakım 100 metre, hava sıcak ve nemli. Damlatıcıdan suyu verdikçe yazın mantarlar coşuyor. Bizde Fusarium mantarı tanımlandı. Bu mantarlarda tedavi reçetemizi daha önce yazmıştım. Bu ortamı 2 yıllık bir çalışma ile ancak kontrole alabildik.. Korumaya devam ediyoruz. Şu anda baskı altına almayı başardık gibi gözüküyor tahlil sonuçları ve düşen ağaç kayıpları olumlu seyrediyor. Kayıplarımız % 12 lerden %1 lere düştü. %1 kaybımızında hepsi mantardan ölmedi. Sanıyorum 2-3 seneye hastalık ortamlarını baskı altına tamamen alacağız. Bu mücadelenin sonu yok, ipin ucunu bırakmak mantarların tekrar çoğalıp çimlenmesine sebeb olabilir. 4 sene sonra tekrar çıkabilir..sürekli korumak gerek. Koruma iyileştirmeden çok daha ekonomik bir seçenektir. Bu yüzden tavsiyem bahçelerinizi hastalıktan önce temizleyin,sonra koruma programına başlayın.Hastalığın oluşacağı ortamı ortadan kaldırmak seçeneğini her sene yaptığınız bahçe işletme bütçenize ekleyin. Dezenfektasyon (koruma destek), koruma.....Dezenfekte her sene gereki değil ama korumaya bu işlem ile başlamanızı tavsiye ederim.11
Yabancı otlar, ağaçların arasında bu mantarlara ev sahipliği yapabilecek bitkilerin temizlenmesi gerekir. Sadece ağacın etrafını koruyarak koruma yapamayız.

Her bahçenin kendine ait bir bitki koruma, bitki besleme programı olmalı, zamanla oluşturulmalı. Bu bir bütündür.. Besleme aynı zamanda korumanın bir parçasıdır. Nasıl hasta iken ilaç alıyoruz ve beslenmeye dikkat ediyoruz, ağaçlar içinde aynısı geçerli.. Sadece ilaçlama ile koruma sağlanamaz. 

Bu besleme, koruma veya kısaca bakım programın uzmanlar tarafından şu şu şu diye direk oluşturulacağına ihtimal vermiyorum. Bu şekilde başlar tabii ki ve kayıtlarınıza göre, yıllık analizlerinize, bölgenizdeki zararlılar ve hastalıklara göre zamanla değişir. Bir kaç senede ideal bir bakım, koruma ve besleme programına ulaşılır. 

Aynen bir futbol takımında olduğu gibi, zaman içinde takım oturur, eksik yerler tamamlanır, yedeklenir ve en sonunda performansa göre ilk 11 zaman içinde oluşur. Her sene bazı değişiklerle takımı daha kuvvetli hale getirmeye çalışılır. Bahçede bu şekilde her sene farklı bir kişinin, danışmanın, mühendisin, farklı önerileri sürekli teknik direktör değiştirmeye benzer. Teknik direktör seçimi, ona inanç ve sabır başarıyı getirir. Ama doğru ve bilimsel çalışan bir teknik direktör....Hemde daha az paralar harcayarak..  Bahçenizde de durum budur..Ama işine hakim olamayan standart, klasik kulaktan dolma bilgilerle veya seksenlerden, doksanlardan kalma bilgilerle meyvecilik önerileri verenler için, kibarca söyleyecek olursam bahçenize çok fayda sağlayamaz. Yenilikleri takip eden, araştırma geliştirmeye bütçe ayırmış, kendini geliştirmeye çalışan uzmanlara uzman derim ben...Uzman size işe öğreten kişiye derim.. Bilgisini kendisine saklayan uzmandan size fayda gelmez. Bir işlemi yaparken bunun nedenini size anlatabilen, bu uygulamaların başarılı olduğunu delillendirene derim.

Amerikalı bir ziraat mühendisi uzman bana en iyi danışman 100 mil uzağındadır demişti.. Siz kendi bahçenizi kendiniz tanımanız gerekiyor demişti.. şimdi daha iyi anlıyorum. Doğru teknik ve idari kadro kuran yönetimler şampiyonluğa oynuyor gerçekten.
    
Doğru kişilerle beraberce kurduğumuz bakım sistemimiz sonuçlarını vermeye başladı. Danışmanların önerilerini sorgulamak ve araştırmak, hatta delillendirmek bu sistemi kurmamıza yol gösterdi.

Neden sorusu yaratıcılığı harekete geçirir. Çok kuvvetli bir sorudur..Bu soruyu sürekli sormak işletmenizi geliştirir. Danışmanlarınıza neden sorusunu bol bol sorun..

Tabii ki tarım da elimizden geleni yapacağız ama tabiat, Tanrı veya Allah ne derseniz deyin, ne derse sonunda o olacak. Bir sel, bir fırtına ve bir yangın, bilemediğimiz bir bakteri... Her şeyi yok edebilir. 

Aşağıda iki karşılaştırma sunuyorum. Burdur'da 5 yaşında bir bahçeden çekilmiş fotoğraflar ve bizim bahçemizde çekilmiş fotoğraflar. Birini 19 Kasım 2012 Burdur'da çektim, diğerlerini 20 Kasım 2012 Gökova'da çektim. Tabii ki ağaçların en büyüklerini karşılaştırıyorum. Bahçelerde her boy ağaçlar olabiliyor.


                                       *Burdur 5 Yaşında Badem Ağacı
                                       *Burdur 5 Yaşında Badem Ağacı
                                       *Gökova 2,5 Yaşında Badem Ağacı
                                        *Gökova 2,5 Yaşında Badem Ağacı

Ağaçları çalışmaya yönelik beslemek ve korumak gerekiyor. Bu işlemlerin bahçe kurulurken planlanması daha doğru olur. Malesef planlamaya gereken önemi vermiyoruz. Yatırım sonrası da verime kadar çok iyi planlanmalı.

Bahçe yatırımını bir spektrum da anlatmak gerekirse;



Yukarıdaki şemada da göreceğiniz üzere planlama ve bahçe işletmesi bahçe kuruluşu kadar önemlidir. Bu işe girmek isteyenler, girenler Bütçeler yapılırken planlamaya gereken bütçeyi ve önemi ayırmadıklarında sıkıntı yaşarlar. Aynı şekilde işletmeye de.. Planlamaya gereken önem verilirse bahçe kuruluşu daha kolay olur. Bahçe işletmesi, doğru planlanarak kurulmuş bir bahçede gereken önem verildiğinde bahçeyi yüksek performansa götürür. 

Bu işe girmek isteyenlere tavsiyem :
  • Bu işe girmeden önce ciddi bir araştırma bütçesi ayırsınlar. Girip girilmeyeceğine öyle karar versinler. Böylece kayıp çok olmadan vazgeçilecekse geçilsin veya neye girdiğinizi iyi anlamış olun.
  • Girmeye karar verenler badem için örnek vermek gerekirse ilk 4-5 seneyi karşılayacak bir planama yapsınlar. badem 3.yılda vermeye başlar 4.yılda kendini çıkarır senaryosu çok iyi bir senaryodur. Tabii ki 3. ve 4. yılda verecektir ama çokiyi bakarsanız. Gerekli yatırımları yapmışsanz ve gerekli işletme maliyetlerine girmişseniz...aksi halde 4 yaşında meyva vermeyen ağaçlarda var. Cevizde bu süre daha uzun sürebilir.. 6-7 sene diyebiliriz.
  • İşletmeye, işletme ahengine gerekli önemi verin.