18 Şubat 2015 Çarşamba

BAHÇENİZDE ISI VE NEM DEĞERLERİNİN ÖNEMİ

Bahçemizde genelde ısı ve nem değerlerine dikkat etmemiz gerekir. İklim verileri, toprak analizleri, yaprak analizleri, hastalık analizleri ve benzeri analizlerle beraber ısı ve nem bize  doğru işletme için yol gösterir. Bahçemizin gelişim evrelerinde ısı ve nem oranları bize maliyet düşürme, verim arttırma dahil bir çok konuda yardımcıdır. Zararlıların geldiği dönemler ve hastalıkların geldiği dönemler aynı şekilde ısı ve nem durumu ile ilişkilidir. 

Belli sıcaklıklarda, belli nem oranlarında belli zararlılar yumurtalardan çıkarlar. Köklerde gelişen larvaları göremeyebilriz, o canlılın hangi nem ve sıcaklıkta yumurtadan çıktığını bilmemiz, gerekli müdaheleyi doğru zamanda yapmamızı sağlar. Sonuçta, belli böcekler belli dönemlerde yumurtadan çıkarlar. Bu dönem takvim ile değil ısı ve nem bilgisi ile ölçülebilir. 

Yaşadığımız bir örneği aktaracak olursam, bahçemizde
Nergiz böcekleri
2011 de 10 Mart,
2012 de 12 Mart,
2013 te ise 5 Mart'ta gözlemlendiler. 

Bu üç tarihe baktığımızda bu tarihlerde aynı sıcaklık ve nem oranlarını gözlemledik. Her sene 10 martta ilaç yapılması yerine o nem ve sıcaklığı görünce ilaçlama yapıyoruz. Çünkü o dönemde kullandığımız ilaçlar arıların hemen gelmesinden önceki dönem olduğundan 7 gün etki süreli, kontak tesirli ilaçları tercih ediyoruz. Bu zamanı doğru bilmez isek arılara zarar verebiliriz, verim direk etkilenir.

5 Mart 2013 te yaptığımız müdahele sonunda ilacın tesiri 12 Martta geçmiş oldu. Çiçeklenme ise 15 Mart'ta başladı ve arılar gelmeye başladı. 

Bu örnek her bahçe için geçerli gözükmeyebilir, ama her bahçede farklı dönemlerde farklı zararlılar veya hastalıklar gözlemlenir. Hatta aynı bölgede veya köyde farklı bahçelerde farklı zararlılara veya hastalıklara rastlayabiliriz. Büyük bahçelerde aynı bahçede bile farklı klima etkileri olabilir.

Bu durumu takip eden kullandığımız bir sistemimiz var. Bu sistem sayesinde bu dönemleri izleyebiliyoruz ve doğru zamanda doğru müdaheleleri yapabiliyoruz. Bu bize iş işten geçmeden önlem almamız konusunda yol gösteriyor.

Bu konuda doğru zamanda optimum maliyet ile doğru müdaheleler yapılmasının gerçek maliyeti düşürdüğünü gözlemliyoruz.

Bir örnekle, 1 kilo bademi örnek olarak 2 liraya mal ederken, 2,50 liraya mal etmiş olacağız.

Ayrıca verimden kaybetmekte maliyeti arttıran bir etkendir.

Tarımda görülmeyen maliyetleri görmeye çalışmalı, gübreyi ilacı daha uygun fiyata almak gibi klasik çözümlerin dışına çıkılmalı,  bahçemizin yaşaması için en tehlikelisi maliyet değil bahçemizin sağlıksız gelişmesi veya yok olmasıdır. Bizim görevimiz bahçeyi en sağlıklı şekilde takip etmek ve gereken müdaheleleri yapmak. Bahçeyi ne kadar iyi tanırsak o kadar başarılı verime ulaşırız.

İklim verileri bize sadece yatırım yaparken değil, üretim yaparken de gereklidir.




10 Şubat 2015 Salı

Bademde Pazar Payı Kaybediyoruz


Billindiği üzere dünya da en büyük badem üreticisi ABD. İstatistiklerine baktığımızda, 2002'den 2014 e kadar badem üretimi artmış. Şu soruyı sormamız gerekir, dünyanın hali hazırda en büyük badem üreticisi son 10-12 yılda badem üretimini niye 2 ye katlamak için uğraşıyor ve üretimini sürekli arttırıyor. Bunun bir anlamı olmalı !


Aşağıdaki tabloya baktığımızda 1986'dan 2011'e kadar dikilen badem ağaç sayısı %25 artmış.  Dünya badem pazarı liderliğibi sürdürmek ve ihtiyacını doldurmak için badem üretimine büyük önem verilmiş. ABD de 2011 yılında yapılan badem dikimleri, 2015 yılından itibaren verime geçerek, üretim miktarlarını iyice arttıracak. ABD'deki sorun şu anda kuraklık. Su sorunundan dolayı bu biraz etkilenmiş gözüksede çözüm için su  boru hattı projesi geliştirilmiş. Bizim ülkemize bakıldığında o bölgelere daha az toprağımız olsada,  daha sulak ve verimli topraklara sahibiz . Bu yüzden tarım konusunu daha iyi değerlendirmemiz gerekiyor. ABD de o topraklarda uzun yıllardır bu tarım yapılıyor,  bizde ise verimli ve işlenmemiş topraklar üzerinde yapıyoruz. 


2012-2014 yılları arasında ABD'de değişken olarak yaklaşık 2.000.000.000 pound yani 900.718 ton badem üretilmiş. Son yıllardaki susuzluk ve kuraklık üretimin artmasını engelledi.  Dev sulama projeleri tamamlandığında bu üretim yukarı doğru seyredecek. Aynı zamanda ağaç sayısı %10 artmış ve dikilmeye devam ediyor. Yani 5-10 sene içinde üretim %15 civarı artacak. 1.000.000 tonun üzerine çıkacak. Bizim 16.000 tonluk üretimimiz %1-2 pazar payına sahipken, Avustralya'nın olağanüstü yatırımları nedenini de eklersek,  üretimimizin %50 artması bile bizi pazarda  %1 in altında tutacak. Üretim hacmi büyüyor ve içindeki oranımız düşüyor. Bir kaç sene içinde Badem üreticileri tablosunda sadece 3 ana ülke olacak. ABD, Avustralya ve AB (İspanya ağırlıklı).. Diğer üreticilerle beraber bizde %1 in altında olacağımızdan listede  onlarla beraber gözükmeyeceğiz.

Devletimiz bu boşluğu görmüş ve badem gibi ürünlerin üretimini arttırmak için kanunlar çıkarmış. Doğru vizyon ile görülmüş, kanunlaşmış... ama herşeyde olduğu gibi uygulamada sorun yaşanıyor. Bürokrasi ve planlama eksikliği sorunları yaşıyoruz. Badem ve Ceviz yatırımı artsada uluslarası boyutlarda bir atılıma ulaşamıyoruz. Bu konuda, şu anda yatırımların hızlanması için uygulamalardaki aksaklıkların düzeltilmesini temenni etmekten başka bir yorum yapamıyorum. Gerçek olan ülke olarak Bademde %1-2 olan pazar payımız düşecek diyebilirim.