2 Şubat 2011 Çarşamba

Global ve Bizim Bakışımız

Global bir dünyada yaşıyoruz. Serbest piyasa ekonomisi ve Sermayenin yönlendirdiği bir kar anlayışı hakim. İetişim ve teknoloji çağındayız. Taşımacılık çok ileri. Dünya artık çok küçük. Daha da küçülecek. Şili'den ceviz, ABD'den badem yiyoruz. Pasifik adalarındaki meyvaların suları marketlerde var. Arz ve talep... Bu iki kelime özetliyor durumu.

Biz badem bahçemizi kurduk. Ama biliyoruz ki 103 dönümlük bahçe toplu iğne başı.Bu bahçeyi 1000 dönümlerin üzerine çıkaramazsak kendi halinde bir hobi bahçesine döner.
Rakiplerimiz olan ülkelerde bahçeler 50.000-100.000 dönüm, en küçük bahçeler birkaç bin dönüm.Hatta California'da öğrendiğim kadarıyla 3000 dönümlük fidanlıklı bahçeler mevcut. Bilimsel çalışıyorlar ve çeşitleri geliştiriyorlar. Hangi anaç hastalıklara karşı dayanıklı, hangi aşı ile bitki daha dirençli ve verimli olur.
Bahçeler gelirlerinin bir kısmını Üniversiteye bağlı ama özel bir enstitüye aktarıyor. Bu fon karşılığında bahçelerine danışmanlık alıyorlar ve yeni üretilen tüm çeşitler ve gelişmeler hakkında anında bilgi sahibi oluyorlar. Paranın üründen çok bilgi ve teknoloji olduğunu biliyorlar. Buna göre her sene bir araştırma geliştirme yatırımları var. Bu yatırım bitmiyor. Bahçeyi kurunca veya hasatı alınca bitmiyor. Hersene olmazsa olmaz devam ediyor. Biz de en ufak masrafardan kaçınmak normal bir davranış halini almıs. Bu yüzden Global Pazarda büyükler..
Global Pazar ne kadar küçüğüz. Bahçeyi yaparken ne büyük iş yaptık sandık oysa..:-)

Economy of Scale


Bu büyük bahçelerin girdi maliyetleri kilo veya dönüm bazında bize oranla çok düşük. Verim de bizim birkaç katımız fazla. Hatta ürünün artıklarından, kabuklarından, yapraklarından ve toprağın her yanından faydalanabiliyorlar. Miktarlar fazla olduğundan ek gelirleri de oluşuyor.
Economys of Scale yani, Daha çok miktarda ürün veya hizmet arz edildiğinde maliyetlerin düşeceğini ifade eden iktisadi bir terim.
Daha çok üreten, daha az maliyetle üretenle bizim başa çıkmamız şu anda imkanlı gözükmüyor. Biz ABD bademi dikip 7-8 tl ye satmaya çalışırken onlar 5-6 liraya teslim fiyatlı satabiliyorlar. Nasılsa 1 hafta da gelir ürün siparişi verdin mi. Daha uygun fiyata almak için 1 hafta beklenir hani... Strateji kısmında küçük bahçelerde neden ABD bademi yetiştirmenin yalnış olduğunu da açacağım.

Bahçe kurmadan önce bir araştırma bütçeniz olsun. Öğrenmek, araştırmak için bahçeleri gezin, bölgeleri gezin, problemleri öğrenin, sebeblerini araştırın, neden bir bölgede sorun var neden aynı sorun başka bölge de yok. Burada harcanacak masraf yani Araştırma ve Geliştirme hiçbir bahçe fizibilitesinde veya bütçeşinde yok. Belki yanınıza bir danışman almanız gerekir ki bu ücretlerde bu bütçelerde yok. Bu maliyetlere girmek çocuğun veya projenin sağlıklı doğmasını sağlayacaktır. Hatta belki de projeye girmekten vazgeçeceksiniz ve büyük bir zarardan döneceksiniz. Veya projeye girerken elinizi neyin altına koyduğunuzu bilerek gireceksiniz.
Bazen 100 liraya yapacağınız bir işi 80'e yapmanın başarı olduğunu zannederiz. Oysa o isi 100 yerine 120'ye yaparsanız ve ağaçlarınızdan bir kaç kilo dahi fazla verim alsanız 100 lira yerine 150 lira kazanırsınız sizin bu tüm maliyetleriniz karşılanır. Veya o işe 10 lira araştırmaya harcayıp girmekten vazgeçip 90 liranızı kurtaracaksınız. Gördüğüm genel mantalide sulama sistemi yapmayalım, ucuz fidan alalım, ucuz olsun vs.... Sonra bahçeler malesef yaşamıyor. 10 lira cebinde kalıyor ama 100 liralık yatırımı gidiyor. Milli servet boşa gidiyor.

Ne dikeceğinizi ne fidancı ne de danışmanınız söyleyebilir, tabiat söyleyecektir. Biz ceviz düşünürken tabiat badem dedi. Nasıl dedi? Ünlü bir İsrail'li Dr.Amman Erez'in dinamik modelini uyguladık. Önce bahçemizin etrafında yetişen meyva ağaçlarını tespit ettik. Köy evlerinin bahçelerindeki ceviz, badem, armut, kayısı, zeytin vs... Bunların gelişimini ne zaman açtığını, yaklaşık olarak tabii, verimi aldık. Sonra su, toprak ve iklim analizlerini birleştirdik. Tabiat bütün bu bilimsel gerçeklerin ışığında danışmanların veya yardım istediğimiz, fikir aldığımız uzmanların fikir birliği ile bademe karar verdik. Bu arada yurtdışındaki bazı üreticilerle ve bahçelerlede görüştük. Onlarında tavsiyelerini rica ettik. Bir kısmı yardımcı oldu birkısmı geri dönmedi. Bizim bu taleplerimize en gönülsüz dönenler veya en az destek aldıklarımız malesef kendi ülke uzmanlarımız oldu. Tabii ki çok yardımcı olanlara tek tek teşekkür ediyorum. Sonuç olarak Ne tarımı yapacağınıza üründen değil tabiattan gideceksiniz. Yer bulursunuz dikecek tabansuyu vardır ceviz olmaz nar olur veya ona uygun bir ürün. Yer bulursunuz su olmaz, çam dikersiniz.
Dünya piyasasında olmayacak yerde badem dikildiğini duymadım. Bir standartları var ve bu dinamik modeli uygulayıp karşılaştırmalarla karar veriyorlar. Bizde olur mu burda diye sorduğunda birisi olur diyor hatta daha iyi olur diyor, biz buna inanmak istediğimizden, duymak istediğimizi duyduğumuzdan memnun oluyoruz ve sonra dikiliyor. 1000-1200 rakım da badem dikenler var. Ağaç oluyor diyorlar ama o rakımda su bulmak ve ayrıca verim almak, don yememek bilemiyorum çok riskli. Orda tabiat fıstık çamı diye bağırıyorsa duyacağız ve fıstık çamı dikeceğiz. Su yoksa, badem ve ceviz olmaz zaten. Su yoksa getirebileceğin bir kaynak bulman şart. Ceviz badem su istemez şehir efaneside artık son bulsun. Bölgede don varsa da verim az olur, ticari olmaz. Basit bir mantık. Don önlemleri bir yere kadar alabilirsin ki oda büyk maliyet. Bahçe çok büyükse belki değer bazı teknolojik önlemlerle maliyetle çözmeye.Ama her gün don olan bir yere de bahçe kurmayın bence.

Çeşit seçimlerini de size fidancının değil, tabiatın söyleyeceğini unutmayın. Stratejiziniz olsun. Bu konuda ileride stratejiyi bölümünde yazacağım.

Bahçe kuracağımız zaman bahçenin mümkün olduğunca uluslarası boyutlarda yapılması gerekiyor. Bu çok yüksek derecede finans isteyen bir yatırımdır. Hem uzun vadeli, hemde yüksek maliyetli yatırımdır. Bunları düşünmeden 100 dönüm olsun benim olsun gibi küçük düşünceler yatırımınızı yok eder. Onun yerine 1000-2000 dönümlü bir yatırımın içinde 100 dönümünüz hatta 50 dönümünüz olsa daha karlı olur. En azından maliyetleriniz düşer ve satış sıkıntınız olmaz.

Bizim şu anki aşamamız Tarımı öğrenme safhasındayız. 103 dönüm deneme bahçemiz var. Toprak olursa büyütebiliriz. Bu noktada bizim gibi bahçeyi yapmış büyütmek isteyenlere malesef pek destek olunduğunu yaşadıklarımızdan dolayı söyleyemeyeceğim.

Bizim bakışımız kısmetse tabii ki, bahçemizi uluslararası boyutlara çıkarmak. Çıkaramazsak zaten bu sektörden çekilmek daha doğru olur.

Badem Bahçesi Kurmak İstiyoruz!!!

Son yıllarda ceviz ve badem üzerine devletinde vatandaşının dikkatini çekmesiyle bir furya meydana geldi.
Bizde bu dönemde 103 dönüm badem bahçesi kurduk. Bu projede son 2-3 yıldır çalışıyoruz. Projenin hazırlanması, olgunlaşması ve gerçekleşmesi 2010 yılını buldu.
Ben de ne ziraat mühendisiyim, ne de eskiden tarım geçmişim yok. Üniversite mezunu bu işe inanan ve sonunda yatırım kısmını gerçekleştirmiş birisiyim. Henüz bakım ve hasat dönemleri konusunda son derece bilgisizim. Öğrendikçe bu bilgileri sizlerle paylaşacağım.
Bu blogu yazmak istememim sebebi, hem fikirlerimizi hem de tecrübelerimizi mucizevi internet üzerinden herkes ile paylaşabilmek. Bu tür tarım yatırımlarına girmek isteyenlere dikkate alması gerekli noktaları iletmek istiyorum. Internet'te o kadar bilgi kirliliği var ki, bu blogla temiz bir bilgi, yaşanmış gerçek bilgileri yazmak istiyorum. 50 dönüm cevizle zengin eden şehir efsanesi bahçelerden, ağaç başına 180kg ceviz alan(Türkiye ortalaması 36 kg), 50 kilo badem alan (Türkiye ortalaması 11 kg) bahçelerden bahsetmeyeceğim. Bu yüzden çok eğlenceli olamayabilirim.

Tarım veya herhangi bir konuda benimle temasa geçmek isteyenlerle mailleşmek isterim. Anlamak amacıyla tartışan zihinlere açık olmak gerekir.

''Bir fikre katılan veya karşı çıkan, bir tartışmada taraf tutan, sözcükler hakkında tartışan zihinler özgür değildir. Bu tür tartışmaların kimseye faydası olmaz oradan koşarak kaçmak gerekir.''

Bahsetmek istediğim konular zamanla gelişecektir. Öncelikle bu blogta yazdıklarımızı doğru yada yalnış diye yargılamayın. Başımızdan geçenleri kendi yorumumuz ile aktaracağım
Kısaca yazmayı düşündüğüm konular:

-Dünya Piyasaları ve Global Bakış
-Yatırım Öncesi Çalışmalar
-Üründe Strateji
-Bütçeler
-Yatırım ve bahçe kurulması
-Köy tarımından, kayıtlı çiftçiliğe geçiş.(Data biriktirmek, teknoloji)
-Hastalık ve Böcekle Mücadele
-İşletmedeki ilk yılın(2011) bütçelerinin 2010'da hazırlanması
-İlk bakım yılı (2011) beslenme programı hazırlanması.
-İlk budama ve bordo bulamacı uygulması