18 Aralık 2012 Salı

Kış Hazırlıkları ve Zehirli Mantarlar

Aralık ayında bahçemizde ağaçlar çalımasını durduruyor, yaşam mücadelesi verenler sakızlarını çıkarmış mücadelesine devam ediyorlar.

Havaların ısınması ile beraber bizde elimizden gelen destek ile olabildiğincesinin kurtulmasına destek olacağız. Diğer ağaçlarsa ya uyumuş ya uyumak üzere keyifliler. Ağaçların Haziran ayından bu döneme düşündüğümüzden fazla gelişmesi sevindirici.

Ortalamada 100 cm civarı sürgün atan ağaçlarımız önümüzdeki sezon ilk bademlerini vermek üzere dinleniyorlar.


 Bahçe verim performansını %55-60 bekliyordum. Ama gözüken o ki %70 üzeri olacak verim veren ağaç miktarı.


Aralık 2012


Aralık 2012

Vejetasyon döneminde ağaçlar çok çalışıyorlar, kışın ise ağaçlardan çok biz çalışıyoruz. Yazı iyi geçirmek için kışın iyi bir planlama şart. Kış ayları yapılacak işler belli bir program dahilinde yapılmalı.

 Zira kışın iş çok yokmuş gibi gözükse de kış aylarında planlama yapılmayan bahçelerde yazın herşey acil olur. Planlamaya gereken önem verilmeli. Bizde kış en fazla 2 ay olduğu için hem kışlık işler için , hem tabiatın uyanma dönemi sonrası yapılacak işlerin planlaması için zamanımız az ve değerli..


ZEHİRLİ MANTAR - ZEHİRSİZ MANTAR NASIL AYIRT EDİLİR?


Bahçemizin arkası orman ve içinde çıntar denilen mantarlardan yetişiyor. Bu aralar mantar zehirlenmeleri konusunda çok haber çıkınca Halil ve Süleyman ile beraber arkamızdaki ormana yürüdük. Halil bana mantarın zehirli olup olmadığının nasıl anlaşılacağını öğretti. Süleyman'ın önden bana verdiği ipuçları vardı. Onlar yenen mantar ve zehirli mantar bulmaya gittiler ve bende Ormanı dinleme şansını buldum. Mantarın nasıl zehirli olup olmadığının anlaşılması konusunda bilimsel bir veri yok elimde. Ama zehirli ve yenebilecek mantar görüntü olarak birebir aynı... Halil ve Süleyman ise hayatları boyunca burda, bu mevsimde mantar toplamışlar. Bu konuda kaynak direk olarak ikisi.. Bu bilgiler için Halil ve Süleyman'a teşekkür ederim.


Halil Mantarı buldu.

Koparılır...


Altını elinizle eşeleyin...

 Beyaz bir süt çıkıyorsa zehirlidir.

Bu beyaz süt şeklindeki zehir, 
2-3 dakika içinde sarı bir süt haline geliyor. 
Bu kesinlikle yenmemeli.

 Bu ise yenebilir bir mantar. 
Beyaz veya sarı bir süt çıkmıyor. 
Hatta eşelediğimiz yer daha sonra mavimsi bir renk alıyor. 
Bu mantar yenebiliyor.


4 Aralık 2012 Salı

Cüce Ağustos Böceği Zararı...


 Bahçenizde hastalıklar gibi zararlıları da tanımlamak koruma programı oluşturmak için daha sağlıklı bir yoldur. 2011 yılında bahçemizde farktettiğimiz dal yaralanmalarının ne olduğunu araştırmaya başladık.


Cüce ağustos böceği zararı 


2011 yılının kışı sonlanırken bir kaç ağaçta kapanan bazı yaralar gördük.Aşağıda göreceğiniz resmi Mart 2011 de çekmmiştim. Tabii bu dönem Fusarium ile mücadele ediyorduk. Bu izleri bilmediğimiz için hastalık sonucu zamklanan yerlerin kapandığını düşündük. Çalışanlarımızın ve benim dışında, bahçeye gelenlerin çok dikkatini çekmedi aslıda bu bir kaç ağaç...


1 sene geçmiş ve kapanmış Cüce ağustos böceği zararı

1 sene geçmiş ve kapanmış Cüce ağustos böceği zararı


2011 in Eylül aylarında belirli bölgelerde bu yaralar görüldü. İş  daha ciddi boyutlara gelmeden araştırmaya başladık.



2011 Yaz sonuCüce ağustos böceği zararı incelemesi

Numuneleri ağaçlardan alıp inceledik. Numuneyi bir üniversitenin böcek bilminde uzman bir yetkilisine gönderdik. Yetkili çok incelemeden koşnil tanısı koydu ve kışlık, yazlık yağlar ve ilaçlama önerdi.

Bunun üzerine koşnil bizim bahçemizde görülmemesine rağmen araştırdığım koşnil zararı çalışmalarını inceledim. Bu konuda kitaplar araştırdım. Yıllık ilaçlama ve koruma programımızı inceledim. Bu kayıtlara göre en son 27  Temmuz 2011'de ilaçlama yapmışız.

Koşnil yorumu beni ikna etmedi, elimdeki verilere göre koşnil olma ihtimali yoktu. Amerika'da US DAVIES enstitüsündeki bir uzman ile  bu verileri paylaştım. Gelen cevap ''Ne olduğunu bilmiyorum ama koşnil olmadığını biliyorum, bizim bölgemizde görülen bir zararlı değil''

Araştırmaya devam ettim. Araştırmayı uzaklarda ararken yakınlarda Tarım İlçe'den Bitki korumacı Süleyman Kurnaz bey'e gittim. Numuneleri incelediğinde çok emin olmamakla beraber cüce ağustos böceği olabilecek zararlılardan biri olduğunu belirtti. Enstitülere soracağını söyledi.

Mevsimsel bakınca 27 Temmuz sonrası ilaçlama yapılmaması bu tanıyı destekliyordu. Bunun üzerine cüce ağustos böceklerini ve Süleyman bey in olası muhtemel bahsettiği diğer böcekleri incelemeye başladım.

Bu araştırmada Entamolog Dr.Cevdet  Kaplan'ın cüce ağustos böceği konusundaki bazı çalışmalarını gördüm. Kendisinin iletişim bilgilerine ulaşıp resimleri, verileri paylaştım. Çok uzun süredir bu canlı üzerinde çalışmaları olduğunu ve zararlılının cüce ağustos böceği olduğunu onayladı. 

Bizde boşuna bahçemizde gereksiz koşnil ilaçlamasından kurtulmuş olduk. Hem maliyet hem bahçeye boşuna pestisit vermiş olacaktık.

Dr.Cevdet Bey bize bunlarla mücadele için bahçenin etrafına kavak dikilmesi gerektiğini söyledi. En çok kavak ağacını severlermiş. Kavak ağacını tuzak yapıp ilaçlama yapabilirsiniz demişti. 

Burda bir tırnak açıp, ''-Dr.Cevdet Kaplan Bey'e ve Ula İlçe Tarım Bitki Koruma Bölümnden Süleyman Kurnaz Bey'e teşekkür ederiz. Ülkemizde bizlere bu kadar gönülden yardımcı olan, sorunumuzla ilgilenen ve konuyu anlamamız için çaba sarfeden uzmanlar olması çok sevindirici. -''

Cüce Ağustos Böceği genç sürgün dallarına, ağzının iki yanındaki iğnelerle yumurtalarını bırakıyor. Bu yumurtalar ağacın dalında gelişiyor ve büyüdükçe ağaçta yaralar açıyor. Daha sonra yumurtalar  toprağa karışıyor. Toprakta larvaları kökleri yiyerek besleniyor, ergin olunca ağaçlara tırmanıyor ve uçma yetisini kazanıyor. Döngü devam ediyor.

Bahçemizde 2012 de dikkat ettik ve çok sayıda cüce ağustos böceği tespit ettik. Tabii ki bu sene ilaçlamaya ağustosta da devam ettik. İlaç etkisini hemen gösterdi ve Ağustos böcekleri pek zarar veremedi ve hatta çoğalacak zaman bulamadı.

Kavak ağacı dikemedik, daha doğrusu yakınımzdaki fidanlıklarda fidan bulamadık diyelim... Ama bu ilaçlamalar bu zararı yok denecek kadar azalttı. Seneye de bu tabii ki takip edilecek.

Bu sene Gökova fidanlığına gezerken kavak ağacı aradım, bulamyınca, akasyaları inceledim. Akasyalarda bu zararı gördüm, Cüce ağustos böceği akasyayı da seviyor. Bu sene bahçemize bu akasyalardan alıp diktik. 
Yumurtalar ağacın gövdesinde gelişirken

Süleyman bey ve Cevdet Bey ile bizim verilerimizle oluşturduğumuz Cüce ağustos böceği bilgilerini daha sonra Amerika'daki uzman ile paylaştık, kendileri bizlere yeni birşey öğrendikleri için teşekkür etti. 


Bahçemizde görülen cüce ağustos böceği.

Her tür zararlı ile mücadele için düzenli bahçe bakım programınız olması çok önemli, bu size bir uzmanın veya danışmanın, şu dönem şu ilacı kullan demesi üzerine kurgulanmamalı,  bilinçli ve bahçenizi tanıyarak yapılırsa daha faydalı oluyor. 

Uzmanlara veya danışman mühendislere haksızlık etmemek gerekir, onlara bu verileri vermediğiniz sürece onlarında doğru karar vermesi güçleşir. Çemberi daraltmak adına bu bilgiler düzenli ve raporlu tutulmalı. Mühendislere verileri somut ve ölçülebilir verebilirseniz size çok daha fazla fayda sağlayacaklardır.

Aşağıdaki linkte Kuzey Amerika ormanlarında görülen Ağustos böceklerini görebilirsiniz. Bizde bu yoğunluk olmaması sevindirici..



24 Kasım 2012 Cumartesi

İş güvenliği ve ilk yardım eğitimi

23 Kasım 2012
Bahçemizde ekibimizle iş güvenliği ve ilk yardım eğitimi aldık. Hem çalışma koşullarının uygunluğu konusunda bilgilerimzi pekişti, hem eksikliklerimizi tamamlama fırsatımız oldu. Bu eğitimi veren Duyum Osgb Danışmanlık'a teşekkür ederiz.

Bahçenizin veriminin artması ekibinizin aldığı eğitimlerle de orantılıdır. Örneğin kendi işletme sistemimizin eğitimleri ve testleri, danışmalarımızın verdiği teknik eğitimler.. Bunlar belli periyotlarda yapılırsa bilgiler pekişir ve çalışanlarınızla beraber ne yaptığınızın farkında olursunuz. Verimi etkileyen faktörlere ekip eğitimini altını çizerek eklemek gerek.

****************************************************************************

Duyum OSGB olarak 23.11.2012 tarihinde Tura Tarım’a ait badem bahçesinde yapmış olduğumuz İSG ve
İlkyardım Temel Eğitiminin bizim adımıza gayet verimli ve olumlu geçmesini sağladıkları için Tura Tarım
çalışanları ve Yöneticilerine teşekkürü bir borç biliriz.

Ülkemizde, gerek yasal mevzuatlarla olsun, gerekse şirket yöneticilerinin konu hakkında bilinçlenmesiyle, giderek önemi artan İş Sağlığı ve Güvenliği konusu dünya genelinde uzun yıllardan beri ciddiyetle takip edilmekte ve birçok iş kazasının da önüne geçmektedir. 

Bu konuda bahsedilebilecek en önemli çalışmalardan birisi olan işçilerin eğitimi konusunda Tura Tarım bir hayli hassasiyet göstermiş ve belki de sektöründe Muğla Bölgesinde konuyla ilgili eğitim alan ilk firma olmuştur. Kendileriyle İSG konusunda daha birçok çalışma yapmak umudu içerisindeyiz.

Unutmayın iş kazalarını önlemek, iş kazalarından doğacak zararı ödemekten daha insancıldır!

Duyum OSGB kazasız çalışmalar diler…

Alierk Küçük



22 Kasım 2012 Perşembe

Bakım ve Planlama Fark Yaratır.....

Bu hafta Pazartesi Burdur, Çavdır bölgesindeydim, bölge badem ve ceviz yetiştiriciliği için uygun iklime sahip, genel anlamda meyvecilik için uygun bir bölge görüşündeyim....Teknik olarak uzman değilim..Yaptığımız çalışmalar ve bu işi bu işi yapan, eli taşın altında olan bir üreticiyim...

Çavdır bölgesinde, rakım yüksek, nem az, hava ılıman. Etraftaki göller ve baraj gölleri iklimi yumuşatmış. Bilmeyenler için Çavdır bölgesi zaten Akdeniz'de, yani güneyde ve yüksek rakımda diyebiliriz. Rakım yüksekliği (900mt.-1300 mt.), ve nem azlığı hastalıkların yavaş yayılması durumunda avantaj olduğunu biliyorum. Toprakta (Özellikle orman arazilerinde) çeşitli zararlı mantarlar olabliyor veya fidanlarla bu hastalıklar gelebiliyor. Her türlü koşulda, bahçede mantari hastalıklar oluşmaya başladığında, hızlı, erken ve gerekli önlemler alınmalı. Gerçekten, hızlı olmak gerekiyor. Gerekli önlemler alınmazsa, hastalıklar ciddiye alınmaz ise ölümler ilerleyen yıllarda birden baş gösterebilir. Hızlı müdahale, hızlı tehşis hayat kurtarır, hastalık mücadelesi kolay olur.

Öncelikle ölen ağaçlarınızı mutlaka laboratuara göndermenizi tavsiye ederim. Hangi sebeblerden dolayı kayıplar yaşandığı tespit etmek gerekir. Hastalık, zararlı, dikim hatası...Örneğin, mantardan dolayı öldü ise hangi tür mantardan hastalandığı ve öldüğü tanımlanmalı.. Belirtiler tarih tarih kaydedilmeli, resimleri çekilmeli, iklim verileri nem ve sıcaklık o tarihlerde ne seviyede kontrol edilmeli, toprak analizi de yanına eklenmeli, en son Laboratuar...Çünkü hastalık ve zararlı belirtileri birbirine çok benzeyebilir. şu ilacı atın geçer diyen danışman mühendisiniz bu işe yaramazsa o zaman bu ilacın atın diyecektir... Ta ki; doğrusunu bulana kadar...Bu size maliyet, zaman ve gelir kaybı olarak geri dönecektir.
Mantarlardan devam edecek olursam,bazı mantarlara göztaşı, bordo bulamacı vs.. gibi klasik mantar ilaçları tesir etmiyor. Bu yüzden doğru tanı, tehşis ve doğru tedavinin yolları sorgulanmalı.

Bizim bahçemizde rakım 100 metre, hava sıcak ve nemli. Damlatıcıdan suyu verdikçe yazın mantarlar coşuyor. Bizde Fusarium mantarı tanımlandı. Bu mantarlarda tedavi reçetemizi daha önce yazmıştım. Bu ortamı 2 yıllık bir çalışma ile ancak kontrole alabildik.. Korumaya devam ediyoruz. Şu anda baskı altına almayı başardık gibi gözüküyor tahlil sonuçları ve düşen ağaç kayıpları olumlu seyrediyor. Kayıplarımız % 12 lerden %1 lere düştü. %1 kaybımızında hepsi mantardan ölmedi. Sanıyorum 2-3 seneye hastalık ortamlarını baskı altına tamamen alacağız. Bu mücadelenin sonu yok, ipin ucunu bırakmak mantarların tekrar çoğalıp çimlenmesine sebeb olabilir. 4 sene sonra tekrar çıkabilir..sürekli korumak gerek. Koruma iyileştirmeden çok daha ekonomik bir seçenektir. Bu yüzden tavsiyem bahçelerinizi hastalıktan önce temizleyin,sonra koruma programına başlayın.Hastalığın oluşacağı ortamı ortadan kaldırmak seçeneğini her sene yaptığınız bahçe işletme bütçenize ekleyin. Dezenfektasyon (koruma destek), koruma.....Dezenfekte her sene gereki değil ama korumaya bu işlem ile başlamanızı tavsiye ederim.11
Yabancı otlar, ağaçların arasında bu mantarlara ev sahipliği yapabilecek bitkilerin temizlenmesi gerekir. Sadece ağacın etrafını koruyarak koruma yapamayız.

Her bahçenin kendine ait bir bitki koruma, bitki besleme programı olmalı, zamanla oluşturulmalı. Bu bir bütündür.. Besleme aynı zamanda korumanın bir parçasıdır. Nasıl hasta iken ilaç alıyoruz ve beslenmeye dikkat ediyoruz, ağaçlar içinde aynısı geçerli.. Sadece ilaçlama ile koruma sağlanamaz. 

Bu besleme, koruma veya kısaca bakım programın uzmanlar tarafından şu şu şu diye direk oluşturulacağına ihtimal vermiyorum. Bu şekilde başlar tabii ki ve kayıtlarınıza göre, yıllık analizlerinize, bölgenizdeki zararlılar ve hastalıklara göre zamanla değişir. Bir kaç senede ideal bir bakım, koruma ve besleme programına ulaşılır. 

Aynen bir futbol takımında olduğu gibi, zaman içinde takım oturur, eksik yerler tamamlanır, yedeklenir ve en sonunda performansa göre ilk 11 zaman içinde oluşur. Her sene bazı değişiklerle takımı daha kuvvetli hale getirmeye çalışılır. Bahçede bu şekilde her sene farklı bir kişinin, danışmanın, mühendisin, farklı önerileri sürekli teknik direktör değiştirmeye benzer. Teknik direktör seçimi, ona inanç ve sabır başarıyı getirir. Ama doğru ve bilimsel çalışan bir teknik direktör....Hemde daha az paralar harcayarak..  Bahçenizde de durum budur..Ama işine hakim olamayan standart, klasik kulaktan dolma bilgilerle veya seksenlerden, doksanlardan kalma bilgilerle meyvecilik önerileri verenler için, kibarca söyleyecek olursam bahçenize çok fayda sağlayamaz. Yenilikleri takip eden, araştırma geliştirmeye bütçe ayırmış, kendini geliştirmeye çalışan uzmanlara uzman derim ben...Uzman size işe öğreten kişiye derim.. Bilgisini kendisine saklayan uzmandan size fayda gelmez. Bir işlemi yaparken bunun nedenini size anlatabilen, bu uygulamaların başarılı olduğunu delillendirene derim.

Amerikalı bir ziraat mühendisi uzman bana en iyi danışman 100 mil uzağındadır demişti.. Siz kendi bahçenizi kendiniz tanımanız gerekiyor demişti.. şimdi daha iyi anlıyorum. Doğru teknik ve idari kadro kuran yönetimler şampiyonluğa oynuyor gerçekten.
    
Doğru kişilerle beraberce kurduğumuz bakım sistemimiz sonuçlarını vermeye başladı. Danışmanların önerilerini sorgulamak ve araştırmak, hatta delillendirmek bu sistemi kurmamıza yol gösterdi.

Neden sorusu yaratıcılığı harekete geçirir. Çok kuvvetli bir sorudur..Bu soruyu sürekli sormak işletmenizi geliştirir. Danışmanlarınıza neden sorusunu bol bol sorun..

Tabii ki tarım da elimizden geleni yapacağız ama tabiat, Tanrı veya Allah ne derseniz deyin, ne derse sonunda o olacak. Bir sel, bir fırtına ve bir yangın, bilemediğimiz bir bakteri... Her şeyi yok edebilir. 

Aşağıda iki karşılaştırma sunuyorum. Burdur'da 5 yaşında bir bahçeden çekilmiş fotoğraflar ve bizim bahçemizde çekilmiş fotoğraflar. Birini 19 Kasım 2012 Burdur'da çektim, diğerlerini 20 Kasım 2012 Gökova'da çektim. Tabii ki ağaçların en büyüklerini karşılaştırıyorum. Bahçelerde her boy ağaçlar olabiliyor.


                                       *Burdur 5 Yaşında Badem Ağacı
                                       *Burdur 5 Yaşında Badem Ağacı
                                       *Gökova 2,5 Yaşında Badem Ağacı
                                        *Gökova 2,5 Yaşında Badem Ağacı

Ağaçları çalışmaya yönelik beslemek ve korumak gerekiyor. Bu işlemlerin bahçe kurulurken planlanması daha doğru olur. Malesef planlamaya gereken önemi vermiyoruz. Yatırım sonrası da verime kadar çok iyi planlanmalı.

Bahçe yatırımını bir spektrum da anlatmak gerekirse;



Yukarıdaki şemada da göreceğiniz üzere planlama ve bahçe işletmesi bahçe kuruluşu kadar önemlidir. Bu işe girmek isteyenler, girenler Bütçeler yapılırken planlamaya gereken bütçeyi ve önemi ayırmadıklarında sıkıntı yaşarlar. Aynı şekilde işletmeye de.. Planlamaya gereken önem verilirse bahçe kuruluşu daha kolay olur. Bahçe işletmesi, doğru planlanarak kurulmuş bir bahçede gereken önem verildiğinde bahçeyi yüksek performansa götürür. 

Bu işe girmek isteyenlere tavsiyem :
  • Bu işe girmeden önce ciddi bir araştırma bütçesi ayırsınlar. Girip girilmeyeceğine öyle karar versinler. Böylece kayıp çok olmadan vazgeçilecekse geçilsin veya neye girdiğinizi iyi anlamış olun.
  • Girmeye karar verenler badem için örnek vermek gerekirse ilk 4-5 seneyi karşılayacak bir planama yapsınlar. badem 3.yılda vermeye başlar 4.yılda kendini çıkarır senaryosu çok iyi bir senaryodur. Tabii ki 3. ve 4. yılda verecektir ama çokiyi bakarsanız. Gerekli yatırımları yapmışsanz ve gerekli işletme maliyetlerine girmişseniz...aksi halde 4 yaşında meyva vermeyen ağaçlarda var. Cevizde bu süre daha uzun sürebilir.. 6-7 sene diyebiliriz.
  • İşletmeye, işletme ahengine gerekli önemi verin.








18 Ekim 2012 Perşembe

Bahçe İşletme

Ne iş yapıyoruz? Tonlarca badem mi üreteceğiz? Çok büyük bahçeler mi kuracağız? Sürekli büyüyecek miyiz? Hedeflerimiz nelerdir? Hedef belirmeden önce yaptığımız işi tarif edemiyorsak o hedefe ulaşma konusunda sıkıntılar yaşarız, hatta o hedefe ulaşamayız.

Öncelikle hangi sektördeyiz? Badem Üretimi Sektörü<Meyvacılık Sektörü< Tarım Sektörü< Gıda Sektörü<......  bu sorunun cevabı tamamen sizin işinize bakış açınıza bağlı.

Bu işe ana işiniz gibi önem veriyor musunuz? Bu iş ana işiniz mi? Yoksa yan iş olarak mı bakıyorsunuz? Gelecek için yatırım mı? cevabınız ne olursa olsun bir işi ya tutacaksınız, ya bırakacaksınız, bazen tutmak ve bazen bırakmak ile yolculuğu tamamlayamazsınız.

Öncelikle işe gereken önemi vermekle başlamak gerekiyor. Bu önem sadece para değil. Bu sektörde, milyonlar harcayan ve sonuçta ortaya bahçe çıkaramamış şirket gördüm. Sadece para yatırılmış..İşin başında kim var?

Türkiye'de İnsan kaynağının önemini hep kulak ardı ediyoruz. Bunun farkına varan firmalar farklılığını gösteriyor. 

Üniversitede Amerikalı bir hocam vardi, David Tucker.. İlk derste bize şu soruyu sormuştu? Dünyanın en büyük kaynağı nedir? Petrol, Su, Altın, güneş, vs.... bir sürü cevap geldi..Ama cevap insandı. Din kitaplarında bile tüm meleklerin önünde secde ettiği insan.

Babam eski bir esnaf ve bir gün rahmetli Sakıp Sabancı ile kahvaltı etmişti. Sakıp bey son derece mütevazi bir insan derlerdi, gerçekten öyleymiş. Babama demiş ki; o kadar çok param var, bilgim var, o kadar çok yatırım yapabiliriz ki, ama başına koyacak insan bulamıyoruz.. Sakıp Bey bu kaynağın önemini anladığı için Sakıp Ağa olmuştu.

Rahmetli Vehbi Koç'ta ne işe girerse girsin, başına doğru adamları seçebildiği için başarılı olduğunu kendi kitabından yazmıştı.


Gelelim bahçe işletmesine..

Bahçecilik artık klasik çiftçilik yöntemlerinin dışına çıkıyor. Maliyetleri kontrol etmek, maliyet muhasebesine hakim olmak, kayıtların doğru toplanması, derlenmesi, sunulması ve analiz edilmesi gerekiyor.


Bahçenin bir işletme olduğunu kabul etmek gerekiyor.İşletmenizdeki ağaçlarınız sizin üretim tesisiniz, makineleriniz, işçileriniz, işçilerinizin ve sizin mesai arkadaşınız.. Mesai arkadaşlarınızın sağlığı, ihityaçları, çalışma ortamı ve güvenliğini sağlmakla görevlisiniz. Aynen bir fabrikada veya herhangi bir işyerinde olduğu gibi. Bu koşullar sağlandığında tabiat size karşılığını mutlaka verecektir.

Sonuçta bir insanı veya bir şirketi olduğu yere getiren seçimleridir. Bahçe mi? İşletme mi?


16 Eylül 2012 Pazar