Tarım ile 2007'den beri ilgileniyoruz ve çalışıyoruz. Her gün yeni bir şey öğreniyoruz ve sürekli araştırma geliştirme yapılması gerekiyor, bilimsel yöntemlerle neden sonuç ilişkilerini sorgulamak gerekiyor. Her yeni gün bir şeyler daha öğrenmek gerçekten çok heyecan verici.
Tarım konusunda çalışmak, yeni bilgiler öğrenmek , uygulamak ve bunların sonuçlarını görmek şahsen beni çok heyecanlandırıyor ve mutlu ediyor. Sürekli bu işi düşünmek, odaklanmak ve işini en iyi şekilde yapmaya çalışmak yeni kapılar açıyor. Sonuçta sürekli ar-ge yapıyoruz ve doğru mühendislerle beraber çalışıyoruz. Inovatif uygulamalar yaratıyoruz. Tarımda inovasyonu tarımcılar değil, diğer sektörlerden gelen kişiler gerçekleştirecek. Bu her sektörde böyle olmuştur. Sektörleri genellikle sektör dışındaki oyuncular değiştirir.
''Harvard Business
Review Haziran 2015 Türkçe sayısında bir makalede Uzmanlık alanımız dışından
gelecek inovasyon fikirlerine odaklanmamız gerektiğini söyleyen bir araştırmayı sizlerle paylaşmak istiyorum:
Araştırmacılar; marangozlara, çatıcılara ve patencilere, bu üç alandaki
güvenlik malzemelerinin nasıl
geliştirilebileceğini sorduklarında her üç grup da kendi alanları dışında kalan
iki alanda daha özgün ve iyi çözümler bulmaya eğilim gösterdi. Yani sorundan
konseptsel olarak ne kadar uzak olursanız bulduğunuz çözüm o kadar özgün
oluyor. Örneğin marangozların güvenlik teçhizatının daha konforlu ve güvenilir
kılınmasına yönelik fikirler geliştirmede
patenciler, marangozlardan daha iyi sonuçlar verdi.'' (Kaynak Harvard B.R. Haziran 2015)
Badem ve ceviz yetiştiriciliği yapmak isteyen birçok kişi ile tanışıyorum. Neler yaptıklarını veya neler yapmak istediklerini konuşuyoruz.
Badem yatırımını sonuçlandıramayanlardan da, başaranlardan da çok şey öğrendiğimi söyleyebilirim. Bu kişiler, her biri farklı sektörlerden, farklı düşünce yapısına sahip şahıslar, girişimciler ve yatırımcılardı. Kısaca söyleyebilirim ki, yatırımı belli bir yere getirebilenlerle, getiremeyenler arasındaki en büyük fark düşünce yapılarıydı.
Badem yatırımını sonuçlandıramayanlardan da, başaranlardan da çok şey öğrendiğimi söyleyebilirim. Bu kişiler, her biri farklı sektörlerden, farklı düşünce yapısına sahip şahıslar, girişimciler ve yatırımcılardı. Kısaca söyleyebilirim ki, yatırımı belli bir yere getirebilenlerle, getiremeyenler arasındaki en büyük fark düşünce yapılarıydı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder